BİR DEMET YASEMEN ŞARKISI
Doğumu, 6
Aralık 1931 Bursa
Ölümü, 24
Elül 1996(64 yaşında iken, kalp krizi nedeniyle) İzmir.
Bir demet
yasemen şarkısı;
Zeki
MÜREN’in Nihavent Makamı’nda bestelenmiş, ölümsüz eserlerinden biridir.
Bu
şarkıyı, en iyi okuyan da,kendisidir.
Bu şarkı,
Zeki MÜREN’in ilk Aşkının hikâyesidir aslında…
Hani,
derler ya;
Sevda ile
ilk uyanış, unutulmaz, unutulmaz! gibi…
Bu
şarkıyı, 17 yaşında iken yazdığı, bestelediği söylenir.Başında Kavak Yellerinin
estiği zaman diliminde.
Zeki
MÜREN’i çoğu Müzisyenlerden ayıran, Bir Demet Yasemen şarkısını da,
EWn iyi
söyleyeni de, Zeki Müren olmasının nedeni şudur:
Bir defa,
Müzik konusunda istisnasız, doğuştan çok yeteneklidir,
Sesi
pürüzsüz ve gürül gürüldür,
Anlaşılan
odur ki, ağız ve çene yapısı da, bu özellikle uyum içindedir.
Türkçesi
de çok düzgün, hitabet şekli de, çok naziktir.
Tabi ki
böylesi üstün vasıflar olunca,
Hikâye de
gerçek ve içten olunca,
Ortaya çok
güzel bir eser çıkmış oluyor.
Ysamen
renk olarak ta, koku olarak ta insanı büyüleyen, insana ilham veren bir kır
çiçeği ŞARKI’NIN SÖZLERİ:
Bir demet
yasemen aşkımın tek hatırası
Bitmiyor
ayrılık, dinmiyor gönlümün, hicran, hicran, hicran yarası.
Ağlasam,
inlesem silinmez, bahtın karası,
Bitmiyor
ayrılık, dinmiyor gönlümün hicran, hicran, hicran yarası…
BİR DEMET
YASEMEN’İN HİKÂYESİ:
Gazeteci
Yazar Aslan MENGÜÇ,
Yıllar
önce İsveç Devlet Radyosu adına yaptığı bir röportajda;
Zeki
MÜREN’ın ağzından şöyle dinlemiş:
Efendim o
gün, çok sevdiğim Yakacık’ta oturmuş, yorgunluk atmış,
Ve çok
sevdiğim Yasemen çıçekleriniden toplamıştım,
Akşamüstü
Kartal’dan arabalı vapurla Yalova’ya geçecek,
Oradan da,
Bursa’ya gidecektim.
Arabamla
vapura bindim.
Az sonra
yanımdaki sıraya;
İçinde,
Bursa’dan benim çocukluk Arkadaşım olan bir Hanımefendinin bulunduğu bir
otomobil geldi, durdu.
Bir an
onunla göz göze geldik.
O artık
evli bir kadındı,
Ve Eşiyle
bambaşka bir dünyaya aitti…
İşte o
sırada, Lise çağlarında onun için topladığım Yasemen çiçekleri geldi aklıma.
Onlar, ilk
Aşkımın çiçekleriydi.
Vapurumuz
Yalova’ya vardığında,
Daha
sonraları dillerden düşmeyen,, Nihavent şarkımı bestelemiştim.
Bu hüzünlü
aşk hikâyesinin doğan şarkıyı ve hikâyesini sizlere,
Niçin mi
anlattım?
O zaman
yazımın devamına, buyurmaz mısınız Efendim!
Birkaç
günlüğüne dinlenmeye kaçtığım Kıbrıs’a, Ercan Havaalanı’na,
Akşam
saatlerinde indiğimizde,Havaalanının kapısında,
Beni
konaklayacağım otel JASMİNE COURT’a götürmek için bir görevli bekliyordu.
Bavulum ve
ben, otomobilde yerimizi aldıktan sonra,
O an
radyoda, benim sesimden, bir Demet Yasemen şarkısı okunuyordu.
Bu ne
güzel bir tesadüftü!...
Hava
geceye doğru, yavaş yavaş nemini alırken,
Bende,otomobilin
camından;
Havaya
raihasını veren, yasemenlerin kokusunu süzüyordum, burnumda,
Ta ki
ruhumla da, hissedinceye kadar…
Ve
kalbimde tatlı bir heyecanla mrıldandım, şarkının bütünlüğü içinde;
İşte
Yasemenler Adası, Kıbrıs’tayım….
Bizlere
ölümsüz eserler bırakan Büyük Usta Zeki MÜREN’i;
Rahmetle,
minnetle ve saygıyla anıyoruz. 21 Kasım 2017 Salı.
Makine Yüksek Mühendisi Ahmet
YALVAÇ
Enerji Uzmanı – Gazeteci Yazar
wwwahmetyalvac1946blogspot.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder